Yarkend’in Fethi
Bu tarihte Emir Nur Ahmed, Tunganlar ve Çinlilerin peşinden koşarak Kızıl bölgesinde onlarla savaşa girişti. Düşmanın çoğu öldürüldü veya esir alındı. Geri kalanlar ise Kâşgar’a doğru kaçmaya çalıştı. Ancak Yenihisar Komutanı Ahmed Han Tuencan tarafından takip edilerek tamamen yok edildiler. Bu şekilde Yarkend’in fethi tamamlandı ve Yarkend vilayeti resmi olarak Hoten hükümetine dahil edildi.
Nur Ahmed Ahund’un Yarkend’e girmesinden itibaren Yenişehir surlarının içi hariç, Yarkend bölgesinin tamamı Hoten hükümetine katılmıştır. 2 Muharrem 1352 (28 Nisan 1933) tarihinde Abdullah Ahund, Yarkend’e gelerek kuşatmayı daha da sıkılaştırmıştır. Bu iki kardeşe Melik tarafından verilen unvanlar emir unvanıdır. Abdullah Ahund’a Yarkend halkı Şah Mansur unvanını vermiş ve onu bu isimle tanımıştır. Ma Zhan-cang, Maralbaşı’na yardım etmek ve Yarkend’in ganimetlerine ortak olmak amacıyla Ma Ru-long Lencang’ı (yüzbaşı) ve birkaç yüz Tungan askerini Yarkend’e göndermiştir. Emir Abdullah ve Emir Nur Ahmed, Tunganları savaşa karıştırmamış ve onları misafir gibi karşılamışlardır. Kâşgar’a bir heyet göndererek Timur Sicang’ı zaferi münasebetiyle tebrik etmiş ve birlikte hareket etme niyetlerini dile getirmişlerdir. Timur Sicang, bu sözleri yardım talebi olarak anlamış ve Hafız Tuencang’ı 300 kişiyle yardıma göndermiştir. Ancak Hoten merkezi yönetimi bu durumdan haberdar değildir.
Yarkend Yenişehir kuşatması uzun sürdüğü için Hoten’deki yöneticiler, Emir Abdullah ve Emir Nur Ahmed’in başarısız oldukları veya hatalar yaptıkları konusunda şüphelenmişlerdir. Ayrıca Kâşgar’daki yöneticilerle siyasi bir sorun çıkma endişesiyle Hacı Sabit Damollam’ın Yarkend’e gönderilmesi fikri ortaya çıkmıştır. Sabit Damollam’ın gitmesi kararlaştırılmıştır. Sefer ayının 4. gününde Sabit Damollam Hoten’den yola çıkmıştır.
Sabit Damollam, Yarkend’e gelmeden önce düşmanlarla anlaşma yapılması talebinde bulunmuş ve anlaşma imzalanmıştır. Bu sırada Sabit Damollam’ın yaklaşmasıyla Emir Abdullah, onu karşılamak için şehirden ayrılmış ve kuşatmayla ilgilenen askeri komutanlar da ayrılmıştır. Bu durumda Eskişehir boş kalmış ve Yenişehir etrafındaki askerler komutansız kalmıştır. Tunganlar, bu durumu fırsat bilerek silahlanmış ve Yenişehir’e saldırıp birkaç askeri öldürerek kaçmışlardır. Ardından Çinlilerin yanına geçmişlerdir.
Tunganlar, Kâşgar’da Ma Zhan-cang’ın gücünü ve yakında Yarkend’e geleceklerini söyleyerek Çinlileri anlaşmadan vazgeçirmiştir. Bu nedenle savaş tekrar başlamıştır. Tunganların teşvikiyle düşmanlar, Eskişehir’e ani bir saldırı düzenlemiş ve mücahitlere büyük kayıplar verdirmiştir. Ancak her iki saldırıda da düşmanlar mağlup olmuş ve tekrar şehre sığınmışlardır.
Sonuç olarak, 15 gün süren şiddetli bir kuşatmadan sonra düşmanlar, Tunganların yalan söylediğini anlayarak anlaşma talep etmiştir. Anlaşma gereği, Çinliler ve Tunganlar silah ve hazinelerini teslim etmeli ve sadece Tunganlar atlı olarak Kâşgar’a gitmelidir. 22 Sefer (17 Haziran) tarihinde Yarkend Yenişehir fethedilmiştir. Ancak ertesi gün, Tunganlar ve Çinlilerin ihanet ettikleri ortaya çıkmıştır. Silah ve hazinelerin çoğunu sakladıkları ve Kâşgar’a götürmeye karar verdikleri anlaşılmıştır. Yaklaşık 2.000 Çinli ve Tungan Kâşgar’a gitmek üzere harekete geçmiştir. Emir Abdullah, bu durumu anlayarak Kâşgar’a haber vermiş ve onları yolda yok etme kararı aldığını iletmek için Kâşgar’a gönderilmiştir. 28 Sefer (23 Haziran) tarihinde Tunganlar ve Çinliler Kızıl’da Emir Nur Ahmed tarafından kovalanmış ve savaş başlamıştır. Düşmanın çoğu öldürülmüş veya esir alınmıştır. Geri kalanlar, Kâşgar tarafına kaçmışsa da Yenihisar Komutanı Ahmed Han Tuencan tarafından tamamen yok edilmiştir.
Bu şekilde Yarkend’in fethi tamamlanmış ve Yarkend vilayeti resmi olarak Hoten hükümetine dahil edilmiştir.