&
loading
ATLA
Abdulhaluk Uygur ve Şiirleri

Bilal Nazım, şiir yazmaya oldukça küçük yaşlarda başlamıştır. Arapça ve Farsçayı mükemmel bir şekilde bilen bu şair, klasik Doğu edebiyatının eserlerine de vakıftır. Nizamî, Ömer Hayyam, Sâdî, Hâfız, Nevaî ve Fuzulî’nin eserlerini okuyarak kendini geliştirmiştir. Gerçek hayatı şiirlerine yansıtma yeteneği ile dikkat çeken Nazım; hayatın içindeki sorunları, zenginlik ve fakirlik arasındaki uçurumu, dostluk ve düşmanlık kavramlarını şiir formunda halka aktarmıştır. Bilal Nazım, o yıllarda sadece Doğu Türkistan’da değil, Rusya’da da tanınan bir isim olmuştur. Bazı şiirleri Petersburg ve Kazan’da basılmıştır. “Gezat Der Mülki Çin” adlı destanında Uygur halkının millî mücadelesini ve kahramanlığını anlatır.

 

XIX. yüzyılda ün kazanan diğer bir Türk-Uygur şairi Bilâl Nâzım’dır. 1825 yılında Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde dünyaya gelmiştir. Babası, tüm varlığını oğlunu eğitmek için kullanmış ve oğlunun müzik ve şiire olan yeteneğini görerek onu medrese eğitimine hazırlamıştır. 22 yaşında Gulca’daki medresedeki eğitimini tamamladıktan sonra, aynı şehirdeki bir camiye imam olur. Bu dönemde Gulca’da Mançu-Çin baskısına karşı milli direniş hareketi başlar. Bu direnişin sonucunda 1864 yılında İli’de bir Sultanlık kurulur. Bu ayaklanmanın Doğu Türkistan’ın diğer şehirlerine de yayılması sonucunda, 1867 yılında Kaşgar’da bir Emirlik oluşur. Bilâl Nâzım da ağabeyi Celâlettin ile birlikte silahını alır ve milli ayaklanmaya katılarak Mançu-Çin işgalcilerine karşı savaşır. Milli ayaklanmalardan sonra tekrar camideki görevine döner ve değerli el yazmalarını kopyalamaya ve halkın dilekçelerini yazmaya başlar. Aynı zamanda seyahat ederek gittiği yerlerden folklor ürünlerini toplar. Bilâl Nâzım, Çar Rusyası’nın askerlerinin Doğu Türkistan’ın İli vilayetini geçici olarak işgal ettikten sonra çekilmesi ve ardından yerini tekrar Mançu-Çin işgalcilerinin almasıyla yerli halka yönelik zulümleri bizzat gözlemler. 1890 yılında Bilâl Nâzım’ın gözleri kör olur. Sonuç olarak, Mançu-Çinlilerin zulmü dayanılmaz hale geldiğinde, o da bugünkü Panfilov şehrinin bulunduğu Sovyetler Birliği’ne göç eder ve 1899 yılında burada ölür. Bilâl Nâzım sadece ustalıklı bir lirik şair olmamış, aynı zamanda destan türünde birçok eserin de yaratıcısı olmuştur. Bunlar arasında “Canmoza Yusufhan” ve “Nazuçum” veya “Naziğim” isimli destanları en ünlüleridir. Hikaye tarzında yazılan Nazuğum adlı eserde, Bilâl Nâzım bir Türk-Uygur kızının trajik hayatını ve onun kendi özgürlüğü için gösterdiği kahramanlıkları anlatmaktadır. Bu eserin önemi, Nazuğum’un son derece milliyetçi, vatanına ve milletine bağlı bir Türk-Uygur kadını olmasından kaynaklanır. Gerçek bir halk şairi olan Nazuğum’un sarsılmaz iradesi ve vatanseverliğini, Bilâl Nâzım kendi sevgisiyle birleştirmiştir. Bilâl Nâzım’ın diğer ünlü bir eseri de “Kitab-ı Gazet Der Mülki Çin” adlı eseridir. Bu eser geleneksel bir ruhla yazılmıştır.