Uygurların inşaat malzemesi olarak en çok kerpiç kullandıklarını görmekteyiz. Hoça şehrinde bulunan kubbeli yapılar, mezar anıtlarına örnektir. Bu şekilde Uygurlar, kubbeli mezar yapısıyla, daha sonra Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde önemli bir yeri olacak türbelerin temelini atmışlardır.

Bazı yapılarında duvardan kubbe kısmına geçiş sağlamak için Türk üçgenlerinin kullanıldığı görülmüştür. Uygur tapınaklarında genellikle bir iç avlu çevresinde düzenlenmiş mekanlar yer alır. Avlunun ortasında ise tapınağın adandığı kutsal kişinin heykeli bulunur. Mimari eserler arasında kayalara oyulmuş mağara tapınakları öne çıkar.

Bezeklik, Kızıl ve Tunhuang, bu kaya tapınakları türlerinin en önemli örneklerindendir.

Uygurlar genellikle iki kanatlı kapılarla açılan, çevresi yarı yükseklikte duvarlarla çevrili evlerde yaşarlardı.

Ayrıca Uygurların, duvarları ve tavanları fresklerle süslenmiş çok sayıda tapınakları bulunuyordu. Eski Uygur kentlerinde yapılan kazılarda elde edilen buluntular bugün Paris’teki Guimet ve Louvre ile Leningrad ve Stockholm’deki müzelerde sergilenmektedir.